Hasandağ’ın eteklerinde geniş bir ova üzerine Anadolu’yu doğudan-batıya, güneyden-kuzeye bağlayan ana yolların kesiştiği noktada bulunan Aksaray, özellikle Roma Dönemi’nde önemli bir şehir olup, adını Kapadokya Krallarından Archelaos’tan almıştır. 11. yüzyılda Selçukluların egemenliğine geçen şehrin adı “Aksaray” olarak değiştirilmiştir.
Şehir merkezindeki en eski Selçuklu eseri olan Eğri Minare (Kızıl Minare) Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat’ın babası Sultan I. Keyhusrev tarafından yaptırılmıştır. Kırmızı tuğladan yapılan bu minarenin asıl adı Osmanlı Padişahı IV. Murat dönemine ait bir yazılı kaynağa göre Keyhusrev Camisi ve Minaresi’dir. Ancak halk tarafından Eğri Minare ya da Kızıl Minare olarak adlandırılmaktadır.
Kübik kaideli, silindirik gövdelidir. Gövdesi ince bir silme ile ikiye ayrılmıştır. Alt kısmı zikzak bezemeli olan Eğri Minare’nin üst kısmı mavi ve yeşil çinilerle kaplıydı. Ancak bu çinilerin büyük bir kısmı döküldüğünden kayıptır.
Minarenin tek şerefesine 92 taş basamaklı merdivenle çıkılır. Bugün Türkiye’nin Pisa Kulesi olarak adlandırılan minarenin ne zaman eğildiği hakkında kesin bir kayıt yoktur.
Diğer önemli yapıtlar 15. yüzyıldan kalan Ulu Cami ve Zinciriye Medresesi’dir. Kapadokya Bölgesi’nin önemli merkezlerinden olan Ihlara Vadisi ve Güzelyurt ilçesi de il sınırları içerisindedir.