Nevşehir’in 20 km. doğusunda olan Ürgüp, Kapadokya Bölgesinin en önemli merkezlerindendir. Göreme’de olduğu gibi tarihsel süreç içerisinde çok sayıda isme sahip olmuştur. Bizans Döneminde Osiana (Assiana), Hagios Prokopios – Selçuklular Dönemi’nde Başhisar; Osmanlılar zamanında Burgut Kalesi; Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren de Ürgüp adıyla anılmıştır. Merkez ve civarındaki ilk yerleşim, antik adı Tomissos olan Damsa Çayı’nın doğusundaki Avla Dağı etekleridir. Daha geç dönemlere ait en önemli kalıntılar ise kasaba ve köylerinde bulunan Roma Dönemi’ne ait kaya mezarlardır.
Bizans Döneminde de önemli bir dini merkez olan ilçe, köy, kasaba ve vadilerindeki kaya kiliselerin ve manastırların piskoposluk merkeziydi.
Burası, 11. yüzyılda Selçukluların önemli kentleri Konya’ya ve Niğde’ye giden yolların üzerinde önemli bir kale konumundaydı. Bu döneme ait iki yapı kentin merkezindeki Altıkapılı ve Temenni Tepesi Türbeleri’dir. Bir anne ve iki kızına ait olan ve 13. yüzyılda yaptırılan ‘Altı Kapılı Türbe’, altı cepheli, her cephesinde kemerli pencereli ve üstü açıktır. Temenni Tepesi’nde bulunan iki türbeden birinin, 1268 yılında Vecihi Paşa tarafından yaptırılan ve halk arasında ‘Kılıçarslan Türbesi’ olarak da anılan Selçuklu Sultanı IV. Rüknettin Kılıçarslan’a, diğerinin ise III. Alaaddin Keykubat’a ait olabileceği düşünülmektedir. Ancak araştırmacılara göre bu olasılıklar oldukça zayıftır.
1515 yılında Osmanlı topraklarına katılan Ürgüp, 18. yüzyılda Osmanlı Sadrazamı Damat İbrahim Paşa’nın kadılık makamını doğduğu kent olan Nevşehir’e (Muşkara) taşıması nedeniyle ilk kez ikinci planda kalır. Şemsettin Sami 1888-1900 yıllarında yazdığı Kamus-ül Alam adlı tarih ve coğrafya ile ilgili eserinde Ürgüp’te 70 cami, 5 kilise ve 11 kütüphane olduğunu belirtir.
Aziz Théodore (Tağar) Kilisesi
Ürgüp-Kayseri yolunda 8.km. sonra sağa dönülüp 8 km. daha gidildiğinde ilçenin Yeşilöz köyüne ulaşılır. Buradaki kilise ‘T’ planlı, merkezi kubbelidir. (Kubbe çöktüğünden camla kapatılmıştır.) Üst katta bulunan galeriye bir merdiven vasıtasıyla çıkılmaktadır. Bu nedenle Kapadokya kiliseleri içinde tek örnektir. Genelde resimleri iyi korunmuş olan kiliseyi üç sanatçı kendi stillerine göre farklı zamanlarda süslemişlerdir. Aziz Theodore adına yapılmış olan Tağar Kilisesi, 11-13. yüzyıllara tarihlenmektedir.
Sahneler: Deesis, Müjde, Doğum, Peygamberlerin görünümü, Havarileri görünümü, İsa çarmıhta, Melekler Gabriel ve Michael, madalyonlar içinde aziz tasvirleri.
Pancarlık Kilisesi
Ortahisar kasabasının güneyinde, Mustafapaşa yolunun sağındaki Pancarlık vadisindedir. Düz tavanlı tek nefli ve tek apsislidir. Kilisedeki duvar resimleri daha çok yeşil zeminlidir ve oldukça iyi korunmuştur. İlk bakışta kiliseyi iki farklı sanatçının farklı zamanlarda boyadığı düşünülse de sahneler ve tüm yazılar ayrı ayrı incelendiğinde aynı sanatçı tarafından süslendiği anlaşılmaktadır. Zengin İncil konularını içeren kilisede sahneler frizler halinde birbirini takip etmekte,frizin her iki yanını madalyonlar içinde aziz tasvirleri sınırlamaktadır. Pancarlı Kilisesi 11. yüzyılın ilkyarısına tarihlenmektedir.